2012/2013 sezonunda Fenerbahçe forması giyen ve bu sezonda takımımız ile Türkiye Kupası kazanan eski basketbolcumuz Romain Sato, kariyerini ve İstanbul’daki günlerini Salon Tribünü ekibinden Erdi Tiran ve Baran Arslan’a anlattı.
Çeviri ve yayına hazırlık için Oğulcan Karakoç’a teşekkürlerimizle.

• Sevgili Romain Sato, Salon Tribünü ekibi olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğin için çok teşekkür ederiz. Basketbol oynamaya nasıl başladığının hikâyesini bizimle paylaşır mısın?
Gençken futbol, voleybol ve hentbol oynardım. Basketbol topunu on dört yaşına kadar elime bile almadım.
• Basketbol oynamaya başladığında idolün kimdi? Kimin oyun tarzını benimsedin?
İdolüm Michael Jordan’dı. Çok çalıştım ve kazanmak istedim.
• 2004 Draftı’nın ikinci turunda San Antonio Spurs tarafından 23. sıradan seçildin ancak sol diz kapağındaki tendinit sakatlığı nedeniyle oynama şansın olmadı ve Avrupa’ya gitmeye karar verdin. Bu süreci bize kısaca anlatabilir misin?

Sakatlanmadım ama o zamanlar beni sakat/yedek listesine aldılar. Orada geçirdiğim zamandan çok şey öğrendim ve harika koçlar ve oyuncularla çalışma şansım oldu. Ondan sonra herhangi bir yerde oynama fırsatı istedim ve Avrupa beni çağırdı.
• Avrupa’ya döndükten sonra Jesi basketbol takımıyla anlaşma imzaladın ve orada başarılı bir performans sergiledin. Bu yıllar hakkında bize neler anlatmak istersin?
Avrupa’daki ilk yılımda harika vakit geçirdim. Harika insanlarla dolu harika bir şehirdi. Takımın kazanmasına yardımcı olmak istedim. Çok şey öğrendim ve bu bana yurtdışındaki kariyerimde yardımcı oldu.
• Buradan, Barcelona’ya transferinden sonra Katalan temsilcisinde başarısız bir grafik çizdiğini görüyoruz. Barcelona kariyerinde ters giden şeyler nelerdi?
Aslında hiçbir şey şey ters gitmedi. Jesi’deki sezondan sonra playofflar için kısa bir sözleşme imzalamıştım. Takımın kadrosu zaten hazırdı. Öğrenmek, desteklemek ve Avrupa’nın en iyi takımının nasıl çalıştığını görmek için oradaydım.
• Barcelona’dan sonra Siena’ya transfer oldun ve dört İtalyan Ligi şampiyonluğu, iki İtalyan Kupası, üç İtalyan Süper Kupası kazandın ve bir kez Siena takımıyla Euroleague’de Final Four’da oynadın. Siena’daki yılların hakkında neler anlatmak istersin?
Orada harika dört yıl geçirdik. Harika takım arkadaşları, koçlar ve taraftarlar. Güzel bir şehirde yaşadık ve dili öğrendik.

• Siena kariyerinden sonra Panathinaikos ile anlaştın ve Yunan takımıyla bir Euroleague şampiyonluğu kazandın ve ardından bir kez final four’da oynadın. 2011 EL Play-off mücadelesinde Barcelona serisi ve 2012’de Maccabi serisi için hazırlıklarınız ne şekildeydi?
Siena’dan Atina’ya gittiğimde hedefim Euroleague’i kazanmaktı. Play-off’ta Barcelona ile rekabet etmek harikaydı. Şampiyon olmak istiyorsan Avrupa’nın en iyi takımlarını yenmelisin. Maccabi her zaman çok çalışan harika bir takımdı. (Bu sporda) her maç önemlidir.

• Avrupa basketbolunun en başarılı koçlarından biri olan Zeljko Obradovic hakkında yorumların nelerdir, sana ve basketboluna ne kattı?
Koç Obradovic bir efsane ve bir dahi. Onun için oynamak ve ondan öğrenmek bir onurdu. Çok çalışmayı ve kazanma zihniyetini vurguladı. Saha içinde ve dışında harika bir mentor.

•2012/13 sezonunda Fenerbahçe’ye transfer oldun ve Euroleague ve Türkiye Ligi’nde başarısız bir sezon geçirdik. Başarısız sezonumuzun sebebi sence neydi?
Yeni bir takımımız, çok sayıda yeni oyuncumuz, koçumuz vardı ve bazen herkesin aynı sayfada olması zaman alıyor.
•Fenerbahçe’de oynadığın sezonda Türkiye Kupası kazanıldı. Bu başarı hakkında neler hatırlıyorsun?
Çok iyi bir sezon geçirmemiş olsak da, Kupa bizim için önemli bir an oldu. Dört günde dört maç kazanmak kolay değildi.

• Fenerbahçe’de saha içinde veya dışında yaşadığın unutulmaz bir anın var mı?
Orada harika vakit geçirdim. Harika bir şehir ve zor zamanlarda bile bizi destekleyen harika taraftarlar vardı. Boston’ı kendi sahamızda yendiğimiz gece çok özeldi.

• Roman Sato kendi koçu olsaydı oyununda ne değişirdi?
Ben pek bir şey değiştirmezdim. Oyun tarzımı seviyordum. Çok sağlam oynadım ve formasını giydiğim takımların kazanması için her şeyi yaptım.
• Fenerbahçe’de oynarken, Slovenya’da oynanacak bir EuroLeague deplasman öncesi tutuklandın. O olay hakkında neler söyleyebilirsin?
Basketbolla hiçbir ilgisi olmayan bir yanlış anlaşılmaydı. Pasaport memuru, daha önce aynı pasaportla ülkeye birçok kez girmiş olmama rağmen pasaportumun sahte bir belge olduğunu düşündü. Durum üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu. Beni bir gece havaalanı hapishanesinde tuttular ve ertesi gün mahkemeye çıkardılar. Durumumu inceledikten sonra beni serbest bıraktılar.
• Galatasaray, Beşiktaş ve Efes Pilsen maçları Fenerbahçe camiası için her zaman çok önemlidir. Bu maçlara nasıl hazırlanırdın?
Derbi maçları her zaman büyüktür. En iyi olmak istiyorsanız en iyilerle rekabet etmelisiniz. Hazırlık her zaman aynıdır. “Son ana kadar sıkı oyna.”

• Fenerbahçe ile iki yıllık sözleşme imzaladın ancak ilk yılının sonunda takımdan ayrıldın. Takımdan ayrılışın nasıl gelişti?
Organizasyon farklı bir yöne gitmeye karar verdi. Kararlarına saygı duyuyorum ve orada geçirdiğim yılı takdir ediyorum.
• Bildiğin gibi Fenerbahçe son 20 yılda büyük bir sıçrama yaptı ve EuroLeague kazanarak Avrupa’nın devlerinden biri oldu. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?
Türk basketbolu büyük ölçüde gelişti. Fenerbahçe, harika oyuncular, koçlar ve taraftarlar sayesinde yurtiçinde ve yurtdışında büyüdü, güçlendi. Fenerbahçe’deki dostlarıma başarmaları için en iyi dileklerimi gönderiyorum.

• Fenerbahçe kariyerinin ardından Valencia’ya transfer oldun ve basketbol kariyerini orada sonlandırdın. Valencia’daki kariyerin hakkında bize neler anlatmak istersin?
Orada dört yıl geçirdim. EuroCup ve İspanya şampiyonluğu gibi büyük zaferler kazandık. Bu takım daha önce hiç ulusal şampiyonluk kazanmamıştı, bu yüzden bu tarihi zaferin bir parçası olmak çok özel. Aile gibi muamele gördüğümüz bir şehirdi ve orada çok güzel anlar yaşadık.
• Röportajımıza katıldığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak, Fenerbahçe taraftarlarına mesajın nedir?
Taraftarlara destekleri için teşekkür ederim. Tarihlerinin bir parçası olmama izin verdikleri için organizasyona teşekkür ederim. Orada geçirdiğim zamanı keyifli hale getiren tüm Fenerbahçeli takım arkadaşlarıma, koçlarıma, personelime ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
