James White: “Fenerbahçe’nin bu seviyeye ulaştığını görmek harika. Orada olmayı hak ediyorlar.”

2007/2008 sezonunda Fenerbahçe forması giyen ve bu süreçte kazandığımız lig şampiyonluğumuza tanıklık eden eski oyuncumuz James White kariyerini ve İstanbul’daki günlerini Salon Tribünü ekibinden Erdi Tiran ve Baran Arslan’a anlattı.

Çeviri ve yayına hazırlık için Oğulcan Karakoç’a teşekkürlerimizle.

• Sevgili James White, Salon Tribünü ekibi olarak röportaj talebimizi kabul ettiğin için teşekkür ederiz. Basketbola nasıl başladığının hikâyesini bize anlatabilir misin?

Küçuk yaşta oynamaya başladım. Ama her sporu yaptım. Futbol, beyzbol, boks, tekvando… Beyzbol hariç her şeyi en sevdiğim şeydi çünkü babam oynuyordu ve ben de onu takip ediyordum.

• Basketbola başladığında bir idolün var mıydı? Nasıl bir oyun stili benimsedin?

Küçükken idolüm babamdı, sonra Shawn Kemp ve Vince Carter geldi.

• NBA kariyerinde 2006/07 sezonunda San Antonio Spurs ile NBA şampiyonluğu kazandın. O sezon ve NBA şampiyonluğu hakkında neler hatırlıyorsun?

Ne kadar gerçek bir takım olduğunu hatırlıyorum. Saha içinde ve dışında. Herkes her zaman ne yapacağını tam olarak biliyordu ve birbirlerine karşı sorumluluk sahibi bir ekip vardı. Sonra koç Gregg Popovich harikaydı. En güzel anılarım ise uçakta Tim Duncan ile takılmamdı.

• 2007/2008 sezonunda Fenerbahçe ile sözleşme imzaladın. Fenerbahçe’ye nasıl geldin, daha doğrusu transfer sürecin nasıl gerçekleşti?

Spurs’ten yeni ayrıldığımı ve menajerimin bana Türkiye’de iyi bir takım olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hiç yurtdışına gitmemiştim ve yurtdışı hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama gidip bir yerde basketbol oynamaya hazırdım. Yıllar sonra ne kadar büyük bir kulüp olduğunu fark ettim.

Fenerbahçe’de oynadığın sezonda Türkiye basketbol liginde şampiyonluk kazandınız. Bu şampiyonluk ve final serisindeki Telekom serisi hakkında neler hatırlıyorsun?

Bir takımın şampiyonluk kazanmasına yardımcı olmanın gerçekten harika bir duygu olduğunu hatırlıyorum. Ayrıca Telekom da iyi bir takımdı ancak bizi yenemeyeceklerini biliyordum. Çok fazla iyi oyuncumuz vardı. Harika bir ekiptik.

• 22 Mart 2008 tarihinde Türkiye’de Curtis Withers, Quinton Hosley ve Richard Chaney’in de katıldığı Beko Allstar Slam Dunk Yarışması’nı kazandın. Bu yarışma hakkında neler hatırlıyorsun?

O zamanlar ayak bileğim incindiği için smaç yarışmasına katılmayacağımı söylediğimi hatırlıyorum. Bana nakit ödül ekleyeceklerini söylediler, bu yüzden katıldım. Babam da o zamanlar şehirdeydi. İyi bir yarışmaydı ama kaybetme ihtimalim yoktu çünkü işin ucunda para vardı.

• Fenerbahçe’de saha içinde ve dışında unutamadığın bir anın var mı?

Geriye dönüp baktığımda, sadece kort dışında yaptığım harika şeyleri hatırlıyorum ve yıllar sonra başka ülkelerde oynayana kadar İstanbul’da yaşamanın ne kadar harika olduğunu fark etmemiştim. Willie (Solomon) ile takılmak ve bana şehri ve farklı yerleri göstermesi harika bir şeydi. Keşke şimdi bildiklerimi bilseydim çok daha fazla eğlenirdim.

• Fenerbahçe’de oynadığın yıl boyunca sahada birçok değerli isimle çalıştın. Birlikte oynamaktan en çok keyif aldığın ismi öğrenebilir miyiz?

Dürüst olmak gerekirse hepsi harikaydı. İki Amerikalı arkadaşım da harikaydı. Willie (Solomon) Avrupa’da birlikte oynadığım en iyi oyunculardan biriydi ve (Tarence) Kinsey kort dışında en iyi arkadaşım gibiydi, çok gülüyorduk. Ömer (Onan) harika bir takım arkadaşıydı. Harika bir liderdi. Onunla oynamayı severdim. Sonra tüm büyük adamlar harikaydı. Semih (Erden), Oğuz (Savaş), Ömer (Aşık)… Elit yeteneklere dönüşen genç adamlar.

• James White’ın oyunu daha erken yaşta değişseydi nasıl olurdu?

O zamanlar oyunum değişti mi bilmiyorum. Yurt dışında geçirdiğim ilk yıldı ve oyuna alışmam biraz zaman aldı. Daha sonra Avrupa’da olduğum oyuncu olsaydım Euroleague’i kazanma şansımız olurdu.

• 2007/08 Euroleague sezonunda Montepaschi Siena ile play-off oynadık ve maalesef 2-0 elendik. Sizce bu seride neyi doğru yapmalıydık?

Onlar gerçekten daha deneyimli iyi bir takımdı. Bizde benim gibi o seviyede oynamaya alışkın oyuncular yoktu. Onlarda vardı.

• Galatasaray, Beşiktaş ve Efes Pilsen maçları Fenerbahçe camiası için her zaman çok önemlidir. Bu maçlara nasıl hazırlandınız? Bu maçların takım için önemini bir sporcunun gözünden duymak isteriz.

Tüm o maçlar her oyuncu için çok önemliydi. Amerikalı oyunculara bunun ne kadar ciddi olduğunu anlamamız için yardımcı oldular. Ben o maçlara, savunmada oynamaya ve küçük detayları yapmaya diğer her şeyden daha hazır bir şekilde geldim.

• Peki, o dönemde Abdi İpekçi’deki atmosfer nasıldı sence?

Benzersizdi. Taraftarlarımız gelip her maçta desteklediler. O taraftarların bize verdiği canlı desteği ve canlı performansı gerçekten özlüyorum. Şimdi kendi arenalarıyla daha da iyi olduğunu biliyorum. Bir kez daha, o dönemler bunun ne kadar harika olduğunu anlamamıştım.

•Fenerbahçe’den nasıl ayrıldın?

Fenerbahçe’deydim. Orada çok yıllı bir sözleşme imzaladım ama NBA’e geri dönmek istedim. Eğer yapabilseydim, tüm kariyerimi orada oynardım.

• 2009 yılında NBA D-League’de All-Star oldun ve All-NBA D-League İkinci Takımı’na seçildin. Bu süreç hakkında ne hatırlıyorsun?

Başlangıçta Fenerbahçe’den sonra Chiba’da oynamak için sözleşme imzaladım. Gittim ama bana ödeme yapmadılar, bu yüzden D-League’e geçtim. Bu, kariyerimin en önemli dönemiydi. Burada nasıl skorer olunacağını öğrendim. Ligde sayı kralı oldum ve buradan sonra Avrupa’da oynama tarzım biraz böyle şekillendi.

•2010 yılında Spartak Saint Petersburg ile Rusya Ligi’nde All Star olarak seçildin. Bu başarı hakkında ne hatırlıyorsun?

Rusya, yurtdışına ikinci gidişimdi. Türkiye’ye hiç benzemiyordu. Aslında hiç sevmedim ve bu yüzden adeta spor salonunda yaşadım. Böylece o yıl çok daha güçlü bir oyuncu hâline geldim.

• 2011, 2012 ve 2014 yıllarında İtalyan Ligi’nde All-Star oldun. Bu yıllar hakkında ne hatırlıyorsun?

İtalya yıllarım yurtdışında geçirdiğim en iyi yıllarımdı. Gerçek oyunumu orada sergileyebildim. İtalya’da hem sahada hem saha dışında çok fazla keyif aldım.

• Cedevita Zagreb takımıyla Hırvatistan Ligi ve Hırvatistan Kupası şampiyonluğunu kazandın. Bu başarı hakkında ne hatırlıyorsun?

O takımı daha çok Euroleague’de harika bir performans sergilediğimiz için hatırlıyorum. Düşük bir bütçemiz vardı ama gerçekten en iyi takımları yendik ve ilk turdan sonra ilerledik. Bir sonraki turda Fenerbahçe ile bile oynadık ve bir galibiyet aldık.

• 2014 yılında Reggiana takımıyla Eurocup şampiyonluğunu kazandın. Bu başarı hakkında ne hatırlıyorsun?

Bu benim en iyi yıllarımdan biriydi ve sonunda bir kupa şampiyonluğu kazanmak iyi hissettirdi.

• Geçmişte NBA ve Euroleague takımlarında oynadın, NBA ile Euroleague arasındaki temel farklar nelerdir?

NBA’de çok daha fazla alan ve çok daha fazla izolasyon oyunu var. Euroleague’de ise işi bitirmek için takımdaki birçok oyuncuya güvenilir. NBA’de takımı taşımak için iki ya da üç oyuncu ön plana çıkar.

• Basketbolu bıraktıktan sonra şu anda Minnesota Timberwolves’ta oyuncu geliştirme koçu olarak çalışıyorsun. Kendini gelecekte nerede görüyorsun ve gelecek planların neler?

Önümüzdeki üç yıl içinde baş antrenör olmayı planlıyorum. NBA, kolej veya Avrupa için planım bu.

Bildiğin gibi Fenerbahçe son yıllarda büyük bir sıçrama yaparak Euroleague Kupası’nı kazandı ve Avrupa’nın devlerinden biri haline geldi. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?

Fenerbahçe’nin bu seviyeye ulaştığını görmek harika. Orada olmayı hak ediyorlar. Harika bir takım, harika bir organizasyon ve harika taraftarlar.


• Röportajımıza katıldığın için çok teşekkür ederiz sevgili James White. Son olarak Fenerbahçe taraftarlarına mesajın nedir?

Yıllar boyunca bana gösterdiğiniz sevgi ve destek için teşekkür etmek istiyorum. Orada geçirdiğim her saniyenin kıymetini biliyorum ve bir gün tekrar o harika takımın bir parçası olmayı umuyorum. Sevgiler.

Genel içinde yayınlandı

Yorum bırakın