Fenerbahçe’mizin geçtiğimiz Cumartesi günü Igor Kokoškov’un yerine göreve getirilen yeni başantrenörü Aleksandar “Sasha” Djordjević, parlak oyunculuk kariyerinin ardından koçlukta da kendini Avrupa’nın zirvesinde kanıtlamanın peşinde. Salon Tribünü ekibinden Uğur Ortaç, Sırp başantrenörün geçmişini ve yönetimlerle yaşadığı sorunları değerlendirdi.
Aleksandar Djordjević koçluğundan çok, oyunculuğu ile adından söz ettiren birisi. Oyunculuk kariyeri oldukça parlak olan bir isim. Ondan dolayı, koçluğa başlamadan önce bu konuda çok şey beklenebilecek potansiyelde bir insan olduğu düşünülüyordu. Djordjević, koçluğa 2006 yılında basketbolu bıraktığı Olimpia Milano’da başladı ve 2007 yılında kulüpten ayrıldı. Sırp başantrenör, 2011-12 sezonunda da Benetton Treviso’yu çalıştırdı.
Sırbistan Milli Takımı (2013-2019)
Fakat Djordjević, koçluk kariyeri açısından en çok Sırbistan Milli Takımı’nda dikkat çekti. Djordjević, Sırbistan Milli Takımı’nı altı sene boyunca çalıştırdı ve kemik bir kadroyla, bir yapı oluşturarak mücadele etti. Bir milli takımda bu kadar uzun süre kalmak, kolay değil. Ülkemizde bunu başaran ender isimlere Bogdan Tanjević ve Aydın Örs’ü örnek verebiliriz. Djordjević’in oyununu değerlendirebileceğimiz en önemli adres, Sırbistan Milli Takımı’ydı. Ülkesinin milli takımında başarılı olan Sırp antrenör, diğer takımlarda çok uzun süreler geçiremedi. Sırbistan Milli Takımı’nda çok iyi bir performans gösterdiği için, Panathinaikos’tan teklif aldı ve burada bir süre çalıştı.
Panathinaikos (2015-2016)
Bu süreçte elinde çok iyi bir kadro yoktu. O dönemi hatırlıyorum, Panathinaikos buna rağmen çeyrek finale kadar yükselmişti. Karşıyaka’nın olduğu grupta yenilgiler almışlardı, Lokomotiv Kuban’a mağlup olmuş, Zielona Gora’ya sürpriz şekilde yenilmişlerdi. Djordjević, bu yenilgiler sonrasında Yunan basınından sert tepki almıştı. Djordjević’in kadrosu çok iyi değildi ama takımı, gruptan çıkmış ve çeyrek finale kalmıştı.
Djordjević’in bu dönemdeki kötü kadroya rağmen oyununu geliştirdiği dönem, sezon ortası olmuştu. Djordjević’in Panathinaikos’unun daha sonra Baskonia’ya elenmesi, çok sürpriz olmadı. Diğer yandan Yunan taraftarların beklentisi, en azından Atina’da oynanan maçların kazanılması ve serinin 2-1’e gelmesiydi. Djordjević, hayal kırıklığı yaratan serinin ardından hemen kovuldu. Kendisinin, muhtemel bir lig finalinde takımın başında sahaya çıkması beklenebilirdi. Panathinaikos, onun gidişinin sonrasında Argyris Pedulakis ile finali kaybetti ancak Djordjević olmadığı için bu durum, fazla konuşulmadı.
Djordjević’in problemi, çok sivri bir adam olması. Igor Kokoškov veya diğer koçlar gibi ortayolcu veya “Ben takımda bir şekilde kalayım, tazminatımı vereceklerse göndersinler” diyecek veya ara yol bulacak bir koç değil. Djordjević’in kulüplerden kovulmasının sebebi, biraz da bu. Çünkü yönetimler ve oyuncularla kolay kolay karşı karşıya gelebiliyor, çok fevri bir yapısı var. O anlamda Željko Obradović’e benzediğini, ancak Obradović’in kredisiz hali olduğunu söylemek mümkün. Bundan dolayı yönetimlerin Djordjević’i gözden çıkarma potansiyeli, diğer koçlara göre daha fazla oluyor.
Bayern Münih (2016-2018)
Djordjević, Panathinaikos’un ardından Bayern Münih’te çalıştı. O dönem Bayern, EuroCup’ta mücadele ediyordu ve kendisinin Bayern’de iyi geçirdiği dönemler var. Djordjević, Panathinaikos’ta olduğu gibi, ligi bitirmesine izin verilmeden gönderilmişti. Bayern’in o sene muhteşem bir kadrosu yoktu. Danilo Barthel ve yeni transferimiz Devin Booker, o dönemde takımdaydı. Booker, o zamanlarda pek isim yapmış bir oyuncu değildi. Buna rağmen, o dönemde fena oynamadı. Djordjević, Bayern’deki ikinci sezonunu tamamlayabilseydi muhtemelen Almanya Ligi’nde şampiyonluğa ulaşacaktı. Ligde 23 galibiyet ve 2 mağlubiyet aldığı bir dönemin olduğunu hatırlıyorum. Kendisi Almanya’da iyi performans gösterdi, bunu küçümsememek gerek. Almanya Ligi, çok kolay bir lig değil.
Bayern, Djordjević’in gidişi sonrasında final serisinde ALBA Berlin’e mağlup olmuştu. Djordjević’in kulüpten gönderilme sebebi, yönetim ile gerginlik yaşamasıydı. Bayern’in bu konuda rahat olmasının sebebi ise, genel menajerlik koltuğunda Marko Pešić’in oturmasıydı. Djordjević, kendisi gibi Sırp olan Marko Pešić ile gerginlik yaşadı ve kulüpten ayrılmak durumunda kaldı. Kısacası Djordjević’in gönderilmesinin tek sebebi EuroCup’tan elenmesi değildi, yönetimle yaşadığı sorunlar da buna yol açtı.
Virtus Bologna (2019-2021)
Djordjević, aynı sorunu Virtus Bologna’da da yaşadı. Djordjević, Bologna ile 2019 yılında FIBA Şampiyonlar Ligi’ni kazandı, bu başarısı küçümseniyor. Keza kendisinin geçtiğimiz sezon İtalya Ligi’nde zafere uzanması, büyük bir başarı. Virtus Bologna, Covid-19 pandemisi öncesinde Djordjević’i göndermeye karar vermiş, fakat bir gün sonra Miloš Teodosić’in başını çektiği isyan sonucunda kararından dönmek durumunda kalmıştı. Bologna, o sezonda pandemi şartları nedeniyle lig şampiyonluğuna ulaşamadı. Bu sebeple kendisini başarılarının azlığı sebebiyle eleştirmek, mantıksız. Djordjević’e bu konuda şans verilmediğini söylemek mümkün.
Virtus Bologna, geçtiğimiz sezon EuroCup’a yarı finalde veda etti. Miloš Teodosić’in varlığına rağmen, Bologna’nın inanılmaz bir kadrosu olduğunu söylemek güçtü. Sonradan bir Marco Belinelli eklemesi yapıldı, EuroCup’ı kazanacak güçleri vardı ama müthiş bir kadro değillerdi. Fark yaratacak durumda değillerdi. Buna rağmen, kendilerinden çok daha iyi bir takım olan Olimpia Milano’yu 4-0 ile saf dışı bıraktılar. Djordjević’in lig şampiyonluğuna rağmen gönderilmesinin sebebi, bir kez daha yönetimle yaşadığı sorunlardı.
Djordjević, Fenerbahçe’de Neler Yaşayabilir?
53 yaşındaki Djordjević, geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe ile üç yıllık sözleşme imzaladı. Kendisinin EuroLeague’de fena işler yapmayacağını düşünüyorum. Takımın başarısı, biraz da yapılacak transferlere bağlı. Geçmişe bakarsak kendisinin oyuncular ve yöneticilerle problem yaşama ihtimali, bizi korkutabilir. Sakin bir kişi olan Igor Kokoškov ile problem yaşayan bir başkan ve yönetimin, Djordjević ile üç senelik sözleşme süresi boyunca problem yaşaması ne yazık ki muhtemel. Djordjević’in bu durumu, tazminat ve kulübün atmosferi bakımından önümüzü tıkayacak bir sorun olabilir.
Analizi özetlersek, Djordjević’in gereksiz yere “gömüldüğünü” düşünüyorum. Ben olsam kendisini tercih etmezdim ama milli takımda çok başarılı olduğunu, kulüp kariyerinde ise şanssızlıklar yaşadığını ve başarısının önündeki engelin yönetimlerle yaşadığı krizler olduğunu düşünüyorum. Kendisi, basketbol bilgisi ve takıma katabilecekleri açısından o kadar da eleştirilebilecek birisi değil. Djordjević biraz fazla kötüleniyor, eleştirilerin altının dolu olduğunu düşünmüyorum. Başarı potansiyeli var, ancak problemli bir isim ve riskli bir tercih. Denenebilir, ancak piyasadaki koçları düşündüğümüzde kısa süreli denenmesi çok daha iyi olurdu. Kendisine başarılar dileriz, umarız korktuğumuz durumlar yaşanmaz.
Salon Tribünü 