Nikola Kalinić: “İstanbul’da Yaşamak ve Fenerbahçe’de Olmak Harikaydı”

Fenerbahçe formasını giydiği 2015 ve 2020 yılları arasında, EuroLeague şampiyonluğu başta olmak üzere sayısız başarıda önemli pay sahibi olan başarılı basketbolcu Nikola Kalinic, Salon Tribünü ekibinden Osman Talha Sümer ve Erdi Tiran’ın sorularını yanıtladı.

  • 8 Kasım 1991 tarihinde Subotica’da dünyaya geldin, çocukluk yıllarını ve basketbola başlama hikayeni bizlere anlatabilir misin?

Evet, Subotica benim memleketim. 100,000 nüfuslu küçük, sessiz bir yer. Basketbola arkadaşlarımla başladım. O zamanlar İstanbul’da Avrupa Basketbol Şampiyonası ve Indianapolis’te de Dünya Basketbol Şampiyonası vardı. Basketbol, Sırbistan’da çok popülerdi. Herkes Peja Stojakovic, Jaric, Gurovic veya Vlade Divac olma hayali kuruyordu. Basketbola bu şekilde başladım.

  • Profesyonel kariyerine 2009-10 sezonunda ülkenizin takımlarından Spartak Subotica’da başladın. 2010 yazında Vojvodina Srbijagas ile anlaştın ve üç sezon bu takımda forma giydin. Bu yıllarını bizlere anlatabilir misin?

Evet, profesyonel olarak memleketimin takımı Spartak’ta başladım. Sırbistan 3. Liginde oynuyorduk sanırım. Orada şampiyon olduk, liseyi bitirdim. Sonrasında ABD’ye gitmek istiyordum ancak bana bununla ilgili bazı sözler veren kişi sözünde durmadı ve gidemedim. Kızılyıldız için antrenmanlara çıktım ancak takıma seçilemedim. Ben de Vojvodina’ya geri döndüm ve orada 3 yıl oynadım. Güzel yıllardı. Orada Sırbistan Birinci Ligi’nde ve Milli Takım’da oynadım.

Nikola Kalinic, 2010’da memleketinin takımı Spartak Subotica’nın antrenmanından önce röportaj verirken.
  • 2013 yılının Temmuz ayında Radnički Kragujevac ile anlaşarak üç yıllık sözleşme imzaladın. 2013-2014 sezonunda forma giydiğin 25 ABA Ligi, maçında 6.4 sayı ve 4.0 ribaund ortalamalarıyla oynadın. Ayrıca ilk kez mücadele ettiğin EuroCup’ta maç başına 10.2 sayı, 3.6 ribaund ve 2.5 asist ortalamalarıyla oynadın. Bu süreci bizlere anlatabilir misin?

2013 yılında Mersin’de düzenlenen Akdeniz oyunları ve Kazan’daki Üniversite Oyunlarındaki performansımdan sonra Radnicki takımı beni beğenmişti. Akabinde teklif yaptılar ve ilk profesyonel kontratımı imzaladım. Adriyatik Ligi ve Eurocup oynadım. Haftada iki ya da üç maç yapmak kendi gelişimim açısından çok önemliydi, bana çok şey kattı. O sezonla alakalı genel olarak bir başarımız yoktu ama bireysel olarak o sezonun benim açımdan çok iyi geçtiğini söyleyebilirim. Aynı zamanda profesyonel bir sporcu olarak yaşamam konusunda da bu sezonun önemli bir katkısı vardır bana.

Nikola Kalinic, Radnicki forması giydiği dönemde, sonradan Fenerbahçe’de takım arkadaşı olan Joffrey Lauvergne ile karşı karşıya. (Kaynak: srbijadanas.com)
  • 21 Temmuz 2014 tarihinde Sırbistan Ligi’nin iki büyüğünden birisi olan Crvena zvezda’ya transfer oldun ve üç yıllık sözleşme imzaladın. EuroLeague’de 21 Kasım 2014 tarihinde oynanan Galatasaray maçında attığın 21 sayıyla bu alanda en iyi performansını sergiledin. İlk EuroLeague sezonunda, forma giydiğin yirmi dört karşılaşmada maç başına 9.2 sayı, 3.9 ribaund ve 2.0 asist ortalamaları yakaladın. Ayrıca Kızılyıldız ile 2014-2015 sezonunda Sırp Ligi, ABA Ligi ve Sırbistan Kupası şampiyonlukları yaşadın. Fenerbahçe’ye transfer olana kadar geçirdiğin bu süreci bizlere anlatabilir misin?

Kızılyıldız’a transfer olmak kariyerimin bir sonraki adımıydı. Benim için gayet iyi bir sezondu. Kariyerimde ilk defa EuroLeague’de oynamıştım. İlk kupam olan Adriyatik Ligi’ni kazanmıştık. Bu başarıyı daha da önemli kılan şey, 9-10 yıldır şampiyon olamıyorduk ve bu başarısızlığı kırdık. 13 yıl aradan sonra Partizan’ı yenerek Sırbistan Ligi’ni kazandık. Tarihsel açıdan da çok önemli ve kritik bir sezondu bu sebeple. Aynı zamanda o sezon oynadığım bir Galatasaray maçı vardı, kariyerimin en iyi maçlarından birini oynamıştım. Çok iyi bir deneyimdi genel olarak benim için, hem Belgrad hem genel olarak sezon. Tabii ki bazı şeyleri kazandığımız için de her zaman güzel hatırladığım bir sezondu. Bu sezonki performansım, benim Kızılyıldız’da birkaç sezon daha oynamamı sağladı, daha sonra da Fenerbahçe’ye transfer oldum.

7 Kasım 2014’te oynanan Kızılyıldız – Olympiacos, EuroLeague normal sezon mücadelesinde Nikola Kalinic her zamanki gibi yine hırslı. (Kaynak: tvarenasport.com)
  • 2015-2016 sezonunda ise Fenerbahçe’ye transfer oldun. Bu sezonda Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası’nı kazandık Euroleague’de ise CSKA Moskova’ya maalesef finalde kaybettik. Bu sezonu nasıl değerlendirirsin?

Başarılı bir sezon geçirdik. Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası’nı kazandık. Berlin’deki finali kaybettik. Tabi ki, Khryapa’nın yaptığı tiplemeyi her zaman hatırlayacağız. Son topta yine fırsatımız vardı ancak sayı kaydedemedik ve uzatmalarda da kaybettik. Bence bu bizim için harika bir deneyimdi. Herkesin birlikte oynadığı ilk sezondu bu. Ben, Ekpe Udoh, Bobby Dixon, Gigi Datome ve Kostas Sloukas gibi birçok yeni oyuncu vardı. Birbirimizle oynayabilmenin ve birbirimizden bir şeyler öğrenebilmenin yolunu bulmaya çalışıyorduk. Maalesef finali kaybettik ama sonraki yıllarda çok daha iyi olabileceğimizi gösterdik.

  • 2015-2016 sezonu demişken Play-Off’ta Real Madrid serisinde gösterdiğin iyi oyunun halen akıllarımızda yer alıyor. Bu seriyi ve ilk maçta koç Obradovic’in seni pivot pozisyonuna çektiğinde neler hissettiğini bizlere anlatabilir misin?

Evet, eğer doğru hatırlıyorsam, Jan Vesely bir Türkiye Ligi maçında sakatlanmıştı. Ekpe Udoh için de bir yedeğimiz yoktu. Sonrasında Madrid’e bir sürpriz yapmamız gerektiğini düşündük ve daha yeni ve yaratıcı bir şeyler denemeye karar verdik. Željko Obradović inanılmaz bir koç yani bir anda hiç yoktan bir şeyler ortaya çıkartabilen birisi. Tabi ki hiç yoktan derken şundan bahsediyorum, içinde bulunduğu duruma göre kendisini geliştirebilen bir koç. Kariyerimde birkaç kez 5 numarada oynamıştım. Bu bizim için de büyük bir sürprizdi aslında. O yıllarda Golden State Warriors’ın 5 numarada Draymond Green ile oynadığını hepimiz biliyoruz. Bu muhtemelen bize yol gösteren şeydi ve bunu denemeye karar verdik. Günün sonunda baktığınızda aslında bu bizi Final-Four’a götüren şeydi.

  • 2016-2017 sezonunda ise EuroLeague kupasını kazandık, ardından Türkiye ligi şampiyonu olduk. EuroLeague şampiyonluğuna giden süreçte unutamadığın anlar oldu mu, olduysa bizlere anlatabilir misin?

2016-2017 sezonu kariyerimin en başarılı sezonlarından biriydi muhtemelen. EuroLeague şampiyonluğu, Türkiye Ligi şampiyonluğu, 2016’daki Real serisini de katarsak oradaki 10-11 aylık periyot harikaydı. O sezon inanılmaz şeyler yaşanıyordu. Muhtemelen en çok kutlamaları hatırlayacağız. O sezon ortasında nasıl yeteri kadar iyi olmadığımızı düşündüğümüz zamanları, Zeljko’nun bizim limitlerimizi nasıl zorladığını da hep hatırlayacağım. Günün sonunda Final Four’u İstanbul’da oynadık ve bu harikaydı. Şampiyonluğu kazandıktan sonra sokaklardaki atmosferi, insanların bizlere selam vermediği bir yerin olmadığını veya bize her yerde içecek bir şeyler ısmarlamak istemelerini asla unutmayacağım. O dönem boyunca İstanbul’da olmak ve orada yaşamak mükemmeldi.

  • EuroLeague şampiyonluğuna giden yolda en kritik süreçlerden biri Panathinaikos Play-Off serisiydi ve bu seride de oynadığın iyi oyun hepimizin akıllarında yer alıyor. Bu  seri öncesi unutamadığın bir anın var mı ve özellikle Yunanistan’daki ilk iki maçta neler yaşadınız?

Harika geçen serilerden biriydi o da. Sanıyorum onlar normal sezonu dördüncü sırada biz de beşince sırada bitirmiştik ve onlar saha avantajına sahipti. Oraya gittik ve çok iyi bir basketbol oynadık. Oyunumuzu geliştirebileceğimizin ve daha iyi olabileceğimizin farkına vardık. Bogdan o seride inanılmaz oynamıştı. Bobby Dixon ve ben de önemli katkılar yapmıştık. O gün bu yolda sonuna kadar gidebileceğimizi gösterdik herkese. Asla unutmayacağım bir anım var. Panathinaikos serisinden önce Gaziantep ile oynuyorduk. Gaziantep’in Yunan koçu bize sataşıyordu. “Gaziantep’e karşı kazanmak kolay ama Atina’ya gideceksiniz ve orada kaybedeceksiniz” gibi şeyler söylüyordu bize karşı. Bu da bizim için güzel bir motivasyon kaynağı olmuştu.

EuroLeague Final Four’u öncesinde, Ülker Arena’da oynanan maçta Fenerbahçe, Gaziantep Basketbol karşısında 24 sayı geri düşse de pes etmiyor ve taraftarının da desteğiyle maçı 97-92 kazanıyor.
  • Yine o sezon İstanbul’da oynanan Final Four’da Real Madrid ve Olympiakos maçında salon ortamı ve tribünler nasıldı?

Harikaydı. Gördüğüm en iyi atmosferlerden biriydi. Final maçının başıydı, herkes dans ediyor, tezahüratlar yapıyordu. Maç başladı ve Vesely smacı vurdu. O an aslında o gün kazanacağımızı hissettiğim andı. Bugün, bu maçı kupayı kaldırmadan bitirme ihtimalimiz yok dedim kendi kendime. Dolu salon, atmosfer ve oradaki adrenalin inanılmazdı. Müthiş oynadık, tüm setlerimiz, şutlarımız, savunmamız, her şey kusursuz çalışıyordu. Sonunda da her şey muazzamdı.

  • Ertesi sezon ise Belgrad’da oynanan Final Four’da Real Madrid’e finalde 85-80 kaybettik. O maçta sence neler yanlış gitti? Ayrıca o sezon kazandığımız lig şampiyonluğu için neler anlatmak istersin?

O, sırtımdan sakatlık yaşadığım sezondu. Sanıyorum sezonun ilk yarısında hiç oynayamadım. Bence o sezonki takımımız kadro kalitesi ve genişliği anlamında en iyi takımdı. Finalde biraz tecrübe ve liderlik eksikliği yaşadık saha içinde. Herkesin tanımlanmış rolleri yoktu. Kimin neyi yapacağını veya maçı kimin çözeceğini bilmiyorduk. Savunmada da bazı hatalar yaptık. Tavares ve Causeur inanılmaz oynadılar. Savunmada dikkatlerimizi Doncic’e vermiştik bu nedenle de diğer oyuncular bazı ekstra şutlar soktular. Üzücüydü. Özellikle benim için Belgrad’da finali kaybetmek çok üzücüydü. İstanbul’da kazandığımızda öyle kutlamalar yaptıysak, Belgrad’da neler olurdu düşünün. Belki de beş kat daha büyük kutlama partisi…

2018’de, Belgrad’da oynanan EuroLeague finalinde Nikola Kalinic. (Kaynak: eurohoops.net)
  • 2018-2019 sezonunda EuroLeague normal sezonunu lider bitirdik ancak ligin sonuna doğru yaşanan sakatlıklar dolayısıyla Final Four’da ve Türkiye Ligi finalinde Anadolu Efes’e maçlar kaybetmemize sebep oldu ve sadece Türkiye Kupası’nı kazanarak sezonu tamamladık. Bu sezonu nasıl değerlendirirsin?

Evet, bir sonraki sezon bizim en iyi takım kimyasını ve takım oyununu yakaladığımız sezondu. Herkes ne yaptığını çok iyi biliyordu. Takım inanılmaz çalışıyordu. Sonrasında sporda birkaç oyuncunuzu kaybettiğinizde neler olabileceğini, her şeyin nasıl değişebileceğini gördük. Luigi Datome sakatlanmıştı, Jan Vesely sakatlanmıştı ve son olarak da ben sakatlanmıştım. En formda olan 2 veya 3 oyuncunuz olmadan daha fazlası olmazdı. Bu onlara karşı belki de her şeyin dönüm noktası oldu. O zamana kadar tüm normal sezon maçlarında ve finallerde onlara karşı hep kazanıyorduk çünkü. Ayrıca, bence o sezon herkesin, sezonu birinci de bitirsen sekizince de bitirsen bunun bir önemi olmadığını çünkü ilk sekizdeki takımlarının hepsinin çok iyi takımlar olduğunu anladığı sezon oldu. En önemli şey sezonu sağlıklı bitirebilmek. Fakat, maalesef bunu ilk deneyimleyen biz olduk.

Nikola Kalinic’in Play-Off serisinde sakatlık yaşadığı Zalgiris Kaunas mücadelesinden bir kare. (Kaynak: eurohoops.net)
  • 2019-2020 sezonu ise takımımız açısından kötü geçtiğini söyleyebiliriz ancak yine Türkiye Kupası’nı müzemize götürdük. Sence EuroLeague’de neler yanlış gitti o sezon?

Kötü olduğunu düşünmüyorum. Evet kötü başladı ancak sezon ilerledikçe oyunumuzu geliştiriyorduk. Sezon durdurulduğunda yedinci sıradaydık ve play-off bileti için yarışan takımlarla 3 maçımız daha vardı. Bence sezonu dördüncü bile bitirip ev sahibi avantajını alabilirdik.  Dediğim gibi, ilk sekizde olduğunuz sürece iyi takımsınızdır. O sezon ortasında James Nunnally ve Malcolm Thomas gibi yeni parçalar da takıma katılıyordu. Bence her şey yolunda gitmeye başlamıştı ama şampiyon olur muyduk bilmiyorum tabii ki. Fakat, o sezonu kötü olarak adlandıranlara katılmıyorum. Sadece iyi basketbol oynamaya geç başlamıştık.

2019-2020 Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe Beko. (Kaynak: fenerbahce.org)
  • Bu sezon sonrasında Fenerbahçe’den ayrıldın. Valencia yeni adresin oldu ve geçtiğimiz sezon ise Kızılyıldız takımında forma giydin. Bu iki sezonun nasıl geçti ve gelecek sezon Kızılyıldız’da hedeflerin nelerdir?

Evet, iki taraf için de ayrılık zamanıydı bence. Buradaki misyonumuzu tamamlamıştık. Bu beş sezon boyunca yapabileceklerimizin zirvesine ulaşmıştık. Berlin’deki veya Belgrad’daki finallerden birinden daha kupayla dönemediğimiz için de çok üzgünüm. Yine de bu kupayı Türkiye’de ilk kazanan takım olduğumuz için mutluyum. Bu her zaman böyle hatırlanacak. Evet, Fenerbahçe gibi şampiyonluk kovalama stresi yaşamayacağım bir yere gitmek istedim. Sadece basketbol oynamak ve oyundan keyif almak istedim. Valencia bunun için doğru adresti. Bundan keyif aldım ve burada oyunumu daha da geliştirdim. Daha farklı rollere kendimi adapte ettim. Bu sezon Kızılyıldız ile son sekize kalamadık ama iyi mücadele ettik. Sezon başında herkes bizim EuroLeague’de sonuncu ya da sondan bir üstte olacağımızı düşünüyordu. Biz iyi basketbol oynayabileceğimizi gösterdik herkese. Daha fazlasını yapmak isterdik ancak sakatlıklardan çok çektik ve birçok oyuncumuzdan yoksunduk. Ancak, yine de Adriyatik Ligi, Adriyatik Kupası ve Sırbistan Ligi’ni kazanarak sezonu 3 kupayla tamamladık. Benim ve kariyerim için güzel bir sezon daha geçmiş oldu.

Geçtiğimiz sezon Belgrad’da oynan Kızılyıldız-Fenerbahçe Beko mücadelesinden bir kare.
  • Son 2 sezonda Fenerbahçe’ye karşı rakip olarak da forma giydin. Bu maçlarda nasıl hissettin?

Evet, garip hissettirdi. Döndüğüm ilk maçta tribünlerde taraftar olmaması ya da çok az sayıda taraftar olması üzücüydü. O nedenle çok duygusal anlar yaşamadım ancak yine de birçok maça çıktığım, antrenman yaptığım, şutlar attığım arenada yeniden maça çıkmak, tribünlerde ve saha kenarında tanıdık yüzler görmek ilginçti. Tabi ilk başta duygulandım ancak sonrasında onları yenmek istedim. Her zaman eski takımınızı yenmek istersiniz.

Pandemi önlemleri kapsamında boş tribünler önünde oynanan Fenerbahçe Beko-Valencia mücadelesinden bir kare. Valencia’da 12 numaralı formasıyla Nikola Kalinic. (Kaynak: fenerbahce.org)
  • Zeljko Obradovic’i bizlere anlatabilir misin?

Onun hakkında şimdiye kadar söylenmemiş bir şey söylemek çok zor. O harika bir koç ve harika bir insan. Oyunumu, basketbola bakış açımı ve profesyonel hayatımı daha üst seviyeye taşımamda büyük emeği var. Bunun için ona minnettarım. O çok yetenekli ve zeki birisi. Aynı zamanda çok çalışkan, işini yapmak için her zaman istekli ve motive birisidir. O aslında birlikte çalışması çok zor bir insan fakat onun sizin için en iyisini istediğini anladığınızda çok daha fazla öğrenmeye başlıyorsunuz. Ona her şeyin gönlünce olmasını diliyorum.

2019’da Madrid’de oynanan Real Madrid-Fenerbahçe Beko mücadelesinde Zeljko Obradovic öğrencisi Nikola Kalinic ile konuşuyor. (Kaynak: Burak Akbulut – Anadolu Ajansı)
  • Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra eski bir sporcumuz olarak takımımızın son durumunu nasıl değerlendirirsin?

Bence, Fenerbahçe bu sezonlarda çok fazla koç ve oyuncu değiştirdiği için kimliğini kaybetmiş olabilir. Muhtemelen, şimdi yeni koçun gelmesiyle, o kendi sistemini oluşturacak ve Fenerbahçe yeniden şampiyonluk adaylarından biri olacaktır.

Röportajımıza katıldığın için sana çok teşekkür ederiz değerli Nikola Kalinic. Fenerbahçe’ye kattıkların ve kazandırdıkların için sana taraftarlar adına minnettarız.

Yorum bırakın