SOHBETİ PODCAST OLARAK DİNLEMEK İÇİN: Spotify / YouTube
Salon Tribünü ekibi olarak Fenerbahçe tribününün büyüklerinden olan Fehmi Merdoğlu ve Paşalı Birol’un eski günlere, basketbol tribünlerine ve 1907 Fenerbahçe Derneği’nin kuruluşuna dair yaptıkları sohbete kulak misafiri olduk. Onların da izniyle, bu sohbetten bir kesiti sizlerle paylaşıyoruz. Kapak Fotoğrafı: Paşalı Birol Arşivi
Fehmi Merdoğlu: “İTÜ Salonu’na ve daha sonra Spor Sergi’ye 1967-68’de gitmeye başladım, Teknik Üniversite’nin (İTÜ) şampiyon olduğu senelerdi. Fenerbahçe hiç şampiyonluk görmemiş, ilk şampiyonluğu Levent’le (Levent Topsakal) ile 1990-91’de aldık. O tarihlerde şampiyonluk yok, rüyada görebiliyorsun, Fenerbahçe’de Hür Gürelalp, Tufan Turan, Ferhan Baras, Hüseyin Kozluca, Halil Dağlı var.
Tribünümüz girer girmez, şeref tribününün yanında, yaklaşık 60 metrekarelik bir yerdi. Hepimiz oradaydık. 1968’den 1975’lere kadar o tribündeydik. Futbol amigoları pek gelmezdi, Amigo Çetin bazen misafir gibi davuluyla gelirdi, fazla patırtı olurdu. Baba Numan, Haldun vardı… Basketbolun tayfasının hepsi futbolda vardı ama futboldakiler basketbola gelmezdi. Zaten orası futboldakileri alacak kadar geniş değildi. Sayı kralımız Ferhan’dı.
O dönemlerde basketbolda hiç müessese kulübü yok, bunu iddialı söylüyorum. 1. Lig maçları bitince 2. Lig maçları oynanırdı, Eczacıbaşı da onların içindeydi, yeni yeni başlamışlar. Biz seyrederken onların idarecileri bizim tribüne gelirdi, hediye olarak İpana diş macunu falan verirlerdi, ‘Ne olur maçtan sonra gitmeyin, 20-30 kişi Eczacı’ya bağırın’ derlerdi, bizim ufaklar da bağırırdı. Ama gece geç saatlere kadar sarkardı. Sonrasında 80’li yıllarda karşı tribüne geçtik. Hatta Beşiktaş basketbolda hiç yoktu, 70’li yılların ortasında 1. Lig’e çıktılar, hatta bazı taraftarları sayı olunca ‘gol’ diye bağırıyordu. Ama o Beşiktaş bizden önce şampiyon oldu. Kıvırcık saçlı Tom Davis, Hurşit Baytok, Battal Durusel vardı. Galatasaray da o yıllarda öndeydi.
O tarihlerde tezahüratlar birbirine yakın olurdu çünkü baskette bağıran seyirci azdı. Diğerleri katılıyordu. Sadece pota arkalarında değil…”
Paşalı Birol: “Her yerde vardı.”
Fehmi Merdoğlu: “Spor Sergi’de biz yandaydık. Pota arkası sol taraftaydı, ‘sosyete tribünü’ denirdi, Modaspor’un seyircisi otururdu. Yıldırımspor vardı, Pangaltı tribünü vardı… Sonra futbol seyircisi basketbola daha çok geldi, tabii ki Fenerbahçeliler orayı işgal ettiler. Ama büyük maçlarda salonun dörtte üçü Fenerbahçelilerin olurdu. Hepsinin Fenerbahçeli olduğunu da bilirim, Galatasaraylılar pota arkasına giderlerdi, onları orada da oturtmadılar, yukarı (salonun balkonları) çıkarttılar.”
Paşalı Birol: O kadar gittin, benim bayrakları orada hiç gördün mü?
Fehmi Merdoğlu: “70’li yıllarda bayrak yoktu. 80’lerde gördüm canım, 80’lerde vardı. Fenerbahçe’nin basketbolda seyircisi ne zaman patladı, biliyor musunuz? Ali Şen’in başkanlığında Calvin Roberts geldi, Efe Aydan geldi…
O zaman 1907 Fenerbahçe Derneği yok, onlar 1991 yılının Nisan ayında kuruldu. Divan Oteli’nde arkadaşımız Melih Bey (Melih Esen Cengiz) tarafından kuruldu. 116 işadamı Divan Oteli’nde toplandılar, ben otelin önünde dört gün nöbet tuttum. Neden, biliyor musun? ‘Bunlar Fenerbahçe’yi dünyanın en büyük kulübü yapacaklar’ dedim. Listeyi bir okudum: Topçuoğlu’ndan tut, Dardanel’inden tut, Sabancı, Koç… Liste 116 kişiydi. Armatör Ali Koçman kurmak için çok uğraştı ama öyle olmadı, tek yardımları basketbola oldu, 90’larda “rüya takım”ı kurdular, o da maalesef şampiyon olamadı.”
Salon Tribünü 