Egemen Bostan Yazıyor: “Bizi Zor Maçlar Bekliyor”

Fenerbahçe’miz EuroLeague’in 17.haftasında konuk olduğu ASVEL Lyon-Villeurbanne’e 84-82 mağlup oldu. Salon Tribünü ekibinden Egemen Bostan mücadeleyi yorumladı.

EuroLeague’deki galibiyet serisini dört maça çıkarmak isteyen Fenerbahçe’miz, ligin kadrosundaki sakatlıkların ve Covid-19 vakalarının da etkisiyle son haftaların en kötü form durumuna sahip takımlarından biri olan ASVEL Lyon-Villeurbanne’e konuk oldu.

Maça iki taraf da hücumda etkili başladı. Dyshawn Pierre’i aktif olarak kullanmaya çalışan Fenerbahçe’ye Chris Jones ile cevap veren ASVEL, ilk dört buçuk dakikayı 15-10 ile önde geçti. Mola sonrasında oyuna giren Pierriá Henry’nin sahaya getirdiği enerjiye sahadaki isimler de olumlu tepki verince savunma sertleşti ve kalan dakikalarda sadece altı sayıya izin veren takımımız ilk periyodu 21-20 geride tamamladı.

Fotoğraf: Anthony Dibon

İkinci çeyreğe daha etkili başlayan taraf Nando de Colo & Jan Vesely işbirliğiyle biz olduk. ASVEL çeyrek başında aldığı hücum ribaundları ve attığı kolay basketlerle skorun açılmasına izin vermedi. Çeyreğin ortalarında belki de maçın sonucundan önemli iki kritik olaydan biri yaşandı ve Nando elini tutarak kenara geldi. O esnada maçın geri kalanında da oynayamayacağı yüzünden de anlaşılıyordu. Geçen sezondan alıştığımız Pierre’in alçak post oyunlarını ve hücumdaki aktifliğini bu sezon ilk defa yoğun olarak gördüğümüz anlar yaşadık çeyreğin geri kalan bölümünde. Tabi bu aktifliğin en büyük sebeplerinden biri Devin Booker’ın da sakatlığından dolayı çift uzun oynanamaması ve bunun sonucunda boyalı alanın post-up’a çok daha uygun bir hale gelmesi. Chris Jones’un adeta tek başına mücadelesine karşın çeyrek sonunda savunma sertliğiyle beraber tempomuzu da arttırınca devreyi 43-46 önde tamamladık. Burada araya girip bir şey söylemek lazım, özellikle bu maçın ikinci çeyreğinin sonunda ya da bu sezon iyi oynadığımız her sekansta gördüğümüz gibi bu takım savunma direncini arttırdığı ve açık saha hücumunu yakaladığı sürece çok etkili. Diğer bir deyişle takımın iyi oynaması temponun artması ve sert savunmayla doğru orantılı. Zaten sete sette kolay sayı üretemeyen bir takımken, Nando’nun da olmadığı bir denklemde işimiz çok zordu.

Fotoğraf: Romain Biard

Yaptığımız basit top kayıplarıyla ikinci devreye çok kötü başladık ve ASVEL 9-0’lık seri yakalayarak altı sayı öne geçti. Mola dönüşünde Melih’in üçlüğüyle ilk sayılarımızı bulduk ve hemen akabinde Pierre’in müthiş pasında Vesely’nin basketiyle ASVEL’in yakaladığı rüzgarı dindirdik. Bu kez ASVEL’in molasının dönüşünde maçtaki ikinci kırılma anı yaşandı ve Vesely de sağ ayak bileğinden sakatlandı. O da Nando gibi maça devam edemedi ve en değerli iki oyuncumuzdan maçın geri kalanında faydalanamayacaktık. Achille Polonara’nın bireysel çabasıyla çeyrekte tutunmaya çalışsak da son periyoda girerken hem moral hem de oyun olarak kötü durumdaydık.

Son çeyreğe de tıpkı ikinci yarıya başladığımız gibi çok kötü başladık ve ilk üç dakika sayı üretemedik. Üçüncü çeyrekte skor katkısı olarak pek de faydalanamadığımız Pierre ile sayı üretmeye çalışsak da sete sette çok ciddi sıkıntılar çekiyorduk her zamanki gibi. Maçın sonlarına doğru özellikle Polonara’nın enerjisi ve inisiyatifiyle maçın içinde kalsak da özellikle Marko Guduric ve Henry’nin son çeyrekte özellikle hücumdaki performansları mağlubiyetteki etkenlerden biriydi. Henry her ne kadar maçın genelinde çok iyi oynasa da yine bir maç sonunda karar anlarında hatalar yaptı. Tabii bu kadar kötü geçen bir gecede, Marko son topu kötü kullanmasa belki de galibiyetle ayrılabilirdik Fransa’dan.

Fotoğraf: Anthony Dibon

Sezon başından beri eksikliğini net şekilde hissettiğimiz yaratıcı kısayı özellikle bu maçın ikinci yarısından da anlayabileceğimiz üzere Nando’nun yokluğunda çok ama çok arayacağız. Ayrıca son iki aydır normalin çok üstünde bir enerji ve performans ortaya koyan Vesely’nin sakatlanması belki hepimizi çok üzdü ama bu kadar yıpranan bir oyuncunun sakatlığı maalesef şaşırtmadı. Zaten yetenek baremi belli seviyede olan takımımızın tartışmasız en değerli iki oyuncusunun bir süre sahalardan uzak kalacak olması maalesef bizleri çok zor maçların beklediğinin habercisi. Dilerim Nando, Vesely ve diğer sakatlarımız kısa zamanda iyileşir ve takıma dönebilirler. Yeni transferimiz Jehyve Floyd hakkında da yorum yapmak için biraz erken bence. İlk izlenimim ise bize hücumdan çok savunmada katkı vereceği yönünde. Umarım Maurizio Gherardini iyi bir transfer gerçekleştirmiştir.

Fotoğraf: Anthony Dibon

Yorum bırakın